1 Vay haline verimli vadinin basindaki kentin, Efrayimli sarhoslarin gurur tacinin! Saraba yenilmislerin yüce ve görkemli taci, solmakta olan çiçegi andiriyor.
2 Rab'bin güçlü kudretli bir adami var. Dolu firtinasi gibi, harap eden kasirga gibi, silip süpüren güçlü sel gibi o kenti siddetle yere çalacak. [1]
3 Efrayimli sarhoslarin gurur taci ayaklar altinda çignenecek.
4 Verimli vadinin basindaki kent, yüce ve görkemli taç, artik solmakta olan çiçegi andiran kent, mevsiminden önce olgunlasmis incir gibi görülür görülmez koparilip yutulacak.
5 O gün Her Seye Egemen RAB, halkindan sag kalanlar için yücelik taci, güzellik çelengi olacak.
6 Yargi kürsüsünde oturanlar için adalet ruhu, kent kapilarinda saldirilari geri püskürtenler için cesaret kaynagi olacak.
7 Kâhinlerle peygamberler bile sarabin ve içkinin etkisiyle yalpalayip sendeliyor; içkinin etkisiyle yalpalayip sendeliyorlar, saraba yenik düsmüsler. Yanlis görümler görüyorlar, kararlarinda tutarsizlar.
8 Sofralar kusmuk dolu, pislige bulasmamis yer yok!
9 "Kimi egitmeye çalisiyor?" diyorlar, "Kime iletiyor bildirisini? Sütten yeni kesilmis, memeden yeni ayrilmis çocuklara mi?
10 Çünkü bütün söyledigi buyruk üstüne buyruk, buyruk üstüne buyruk, kural üstüne kural, kural üstüne kural, biraz surdan, biraz burdan..."
11 Öyle olsun, o zaman RAB bu halka yabanci dudaklarla, anlasilmaz bir dille seslenecek.
12 Onlara, "Rahatlik budur, yorgunlarin rahat etmelerini saglayin, huzur budur" dedi, ama dinlemek istemediler.
13 Bu yüzden RAB'bin sözü onlar için "Buyruk üstüne buyruk, buyruk üstüne buyruk, kural üstüne kural, kural üstüne kural, biraz surdan, biraz burdan"dir. Madem öyle, varsin sirtüstü düsüp yaralansinlar, kapana kisilip tutsak olsunlar.
14 Bundan ötürü, ey alaycilar, Yerusalim'deki bu halki yöneten sizler, RAB'bin sözüne kulak verin.
15 Söyle diyorsunuz: "Ölümle antlasma yaptik, ölüler diyariyla uyustuk; öyle ki, büyük bela ülkeden geçerken bize zarar vermeyecek. Çünkü yalanlari kendimize siginak yaptik, hilenin ardina gizlendik."
16 Bu yüzden Egemen RAB diyor ki, "Iste Siyon'a saglam temel olarak bir tas, denenmis bir tas, degerli bir köse tasi yerlestiriyorum. Ona güvenen yenilmeyecek.
17 Adaleti ölçü ipi, dogrulugu çekül yapacagim. Yalanlara dayanan siginagi dolu süpürüp götürecek, gizlendiginiz yerleri sel basacak. [2]
18 Ölümle yaptiginiz antlasma yürürlükten kaldirilacak, ölüler diyariyla uyusmaniz geçerli sayilmayacak. Büyük bela ülkeden geçerken sizi çigneyecek.
19 Bu bela her geldiginde sizi süpürüp götürecek. Her gün, gece gündüz gelecek. Bu bildiriyi anlayan dehsete kapilacak.
20 Yatak uzanamayacaginiz kadar kisa, örtü sarinamayacaginiz kadar dar olacak.
21 Çünkü RAB, Perasim Dagi'nda oldugu gibi kalkacak, Givon Vadisi'nde oldugu gibi öfkelenecek. Ne kadar garip olsa da isini tamamlayacak, ne kadar tuhaf olsa da yapacagini yapacak.
22 Alay etmeyin artik, yoksa zincirleriniz daha da kalinlasir. Çünkü bütün ülkenin kesin bir yikima ugrayacagini Rab'den, Her Seye Egemen RAB'den duydum.
23 Kulak verin, sesimi isitin, dikkat edin, ne söyledigimi dinleyin.
24 Çiftçi ekin ekmek için durmadan topragi sürer mi, boyuna eseleyip tirmiklar mi?
25 Topragi düzledikten sonra çörekotunu, kimyonu serpmez mi? Bugdayi sira sira, arpayi ayirdigi yere, kizil bugdayi da onun yanina ekmez mi?
26 Tanrisi ona uygun olani gösterir, onu egitir.
27 Çünkü çörekotu harmanda keskin aletle dövülmez, kimyonun üzerinden tekerlekle geçilmez. Çörekotu degnekle, kimyon çubukla dövülür.
28 Bugday ekmek yapmak için ögütülür, ama boyuna dövülmez. Harmanin üzerinden tekerlek ve atlar geçse de bugdayi ezmez.
29 Bu isteki bilgelik de Her Seye Egemen RAB'den gelir. O'nun tasarilari harikadir, bilgelikte üstündür.