1 O sirada halktan binlerce kisi birbirlerini ezercesine toplanmisti. Isa önce kendi ögrencilerine sunlari söylemeye basladi: "Ferisiler'in mayasindan -yani, ikiyüzlülükten- kaçinin. [1] [2] [21]
2 Örtülü olup da açiga çikarilmayacak, gizli olup da bilinmeyecek hiçbir sey yoktur. [3] [4]
3 Bunun için karanlikta söylediginiz her söz gün isiginda duyulacak, kapali kapilar ardinda kulaga fisildadiklariniz damlardan duyurulacaktir. [5]
4 "Siz dostlarima söylüyorum, bedeni öldüren, ama ondan sonra baska bir sey yapamayanlardan korkmayin. [6] [7] [8] [9]
5 Kimden korkmaniz gerektigini size açiklayayim: Kisiyi öldürdükten sonra cehenneme atma yetkisine sahip olan Tanri'dan korkun. Evet, size söylüyorum, O'ndan korkun.
6 Bes serçe iki metelige satilmiyor mu? Ama bunlardan bir teki bile Tanri katinda unutulmus degildir. [10] [11]
7 Nitekim basinizdaki bütün saçlar bile sayilidir. Korkmayin, siz birçok serçeden daha degerlisiniz. [12]
8 "Size sunu söyleyeyim, insanlarin önünde beni açikça kabul eden herkesi, Insanoglu* da Tanri'nin melekleri önünde açikça kabul edecek. [13] [14]
9 Ama kim beni insanlar önünde inkâr ederse, kendisi de Tanri'nin melekleri önünde inkâr edilecek.
10 Insanoglu'na karsi bir söz söyleyen herkes bagislanacak. Oysa Kutsal Ruh'a küfreden bagislanmayacaktir. [15]
11 "Sizi havra topluluklarinin, yöneticilerin ve yetkililerin önüne çikardiklarinda, 'Kendimizi neyle, nasil savunacagiz?' ya da, 'Ne söyleyecegiz?' diye kaygilanmayin. [16]
12 Kutsal Ruh o anda size ne söylemeniz gerektigini ögretecektir."
13 Kalabaligin içinden biri Isa'ya, "Ögretmenim, kardesime söyle de mirasi benimle paylassin" dedi. [17]
14 Isa ona söyle dedi: "Ey adam! Kim beni üzerinizde yargiç ya da hakem yapti?"
15 Sonra onlara, "Dikkatli olun!" dedi. "Her türlü açgözlülükten sakinin. Çünkü insanin yasami, malinin çokluguna bagli degildir." [18]
16 Isa onlara su benzetmeyi anlatti: "Zengin bir adamin topraklari bol ürün verdi. [19]
17 Adam kendi kendine, 'Ne yapacagim? Ürünlerimi koyacak yerim yok' diye düsündü.
18 Sonra, 'Söyle yapacagim' dedi. 'Ambarlarimi yikip daha büyüklerini yapacagim, bütün tahillarimi ve mallarimi oraya yigacagim.
19 Kendime, ey canim, yillarca yetecek kadar bol malin var. Rahatina bak, ye, iç, yasamin tadini çikar diyecegim.' [20]
20 "Ama Tanri ona, 'Ey akilsiz!' dedi. 'Bu gece canin senden istenecek. Biriktirdigin bu seyler kime kalacak?' [22]
21 "Kendisi için servet biriktiren, ama Tanri katinda zengin olmayan kisinin sonu böyle olur." [23] [24]
22 Isa ögrencilerine söyle dedi: "Bu nedenle size sunu söylüyorum: 'Ne yiyecegiz?' diye caniniz için, 'Ne giyecegiz?' diye bedeniniz için kaygilanmayin. [25] [26] [27]
23 Can yiyecekten, beden de giyecekten daha önemlidir.
24 Kargalara bakin! Ne eker, ne biçerler; ne kilerleri, ne ambarlari vardir. Tanri yine de onlari doyurur. Siz kuslardan çok daha degerlisiniz!
25 Hangi biriniz kaygilanmakla ömrünü bir anlik uzatabilir?
26 Bu küçücük ise bile gücünüz yetmedigine göre, öbür konularda neden kaygilaniyorsunuz?
27 "Zambaklarin nasil büyüdügüne bakin! Ne çalisirlar, ne de iplik egirirler. Ama size sunu söyleyeyim, bütün görkemine karsin Süleyman bile bunlardan biri gibi giyinmis degildi. [28]
28 Ey kit imanlilar, bugün var olup yarin ocaga atilacak olan kir otunu böyle giydiren Tanri'nin sizi de giydirecegi çok daha kesindir.
29 'Ne yiyecegiz, ne içecegiz?' diye düsünüp tasalanmayin. [29]
30 Dünya uluslari hep bu seylerin pesinden giderler. Oysa Babaniz, bunlara gereksinmeniz oldugunu bilir.
31 Siz O'nun egemenliginin ardindan gidin, o zaman size bunlar da verilecektir. [30] [31]
32 "Korkma, ey küçük sürü! Çünkü Babaniz, egemenligi size vermeyi uygun gördü. [32]
33 Mallarinizi satin, sadaka olarak verin. Kendinize eskimeyen keseler, göklerde tükenmeyen bir hazine edinin. Orada ne hirsiz ona yaklasir, ne de güve onu yer. [33]
34 Hazineniz neredeyse, yüreginiz de orada olacaktir."
35 "Kusaklariniz belinizde bagli ve kandilleriniz yanar durumda hazir olun. [34]
36 Dügün senliginden dönecek olan efendilerinin gelip kapiyi çaldigi an kapiyi açmak için hazir bekleyen köleler gibi olun.
37 Efendileri geldiginde uyanik bulunan kölelere ne mutlu! Size dogrusunu söyleyeyim, efendileri beline kusagini baglayacak, kölelerini sofraya oturtacak ve gelip onlara hizmet edecek.
38 Efendi gecenin ister ikinci, ister üçüncü nöbetinde gelsin, uyanik bulacagi kölelere ne mutlu!
39 Ama sunu bilin ki, ev sahibi, hirsizin hangi saatte gelecegini bilse, evinin soyulmasina firsat vermez. [35]
40 Siz de hazir olun. Çünkü Insanoglu* beklemediginiz saatte gelecektir."
41 Petrus, "Ya Rab" dedi, "Bu benzetmeyi bizim için mi anlatiyorsun, yoksa herkes için mi?" [36]
42 Rab de söyle dedi: "Efendinin, usaklarina vaktinde azik vermek için baslarina atadigi güvenilir ve akilli kâhya kimdir? [37]
43 Efendisi eve döndügünde isinin basinda bulacagi o köleye ne mutlu!
44 Size gerçegi söyleyeyim, efendisi onu bütün malinin üzerinde yetkili kilacak.
45 Ama o köle içinden, 'Efendim gecikiyor' der, kadin ve erkek hizmetkârlari dövmeye, yiyip içip sarhos olmaya baslarsa, efendisi, onun beklemedigi günde, ummadigi saatte gelecek, onu siddetle cezalandirip imansizlarla bir tutacaktir. [38]
46 (#12:45)
47 "Efendisinin istegini bilip de hazirlik yapmayan, onun istegini yerine getirmeyen köle çok dayak yiyecek.
48 Oysa bilmeden dayagi hak eden davranislarda bulunan, az dayak yiyecek. Kime çok verilmisse, ondan çok istenecek. Kime çok sey emanet edilmisse, kendisinden daha fazlasi istenecektir. [39] [40]
49 "Ben dünyaya ates yagdirmaya geldim. Keske bu ates daha simdiden alevlenmis olsaydi!
50 Katlanmam gereken bir vaftiz var. Bu vaftiz gerçeklesinceye dek nasil da sikinti çekiyorum!
51 Yeryüzüne baris getirmeye mi geldigimi saniyorsunuz? Size hayir diyorum, ayrilik getirmeye geldim. [41] [42]
52 Bundan böyle bir evde bes kisi, ikiye karsi üç, üçe karsi iki bölünmüs olacak. [43]
53 Baba ogluna karsi, ogul babasina karsi, anne kizina karsi, kiz annesine karsi, kaynana gelinine karsi, gelin kaynanasina karsi olacaktir."
54 Isa halka sunlari da söyledi: "Batida bir bulutun yükseldigini görünce siz hemen, 'Saganak geliyor' diyorsunuz, ve öyle oluyor. [44]
55 Rüzgarin güneyden estigini görünce, 'Çok sicak olacak' diyorsunuz, ve öyle oluyor.
56 Sizi ikiyüzlüler! Yeryüzünün ve gökyüzünün görünümünden bir anlam çikarabiliyorsunuz da, simdiki zamanin anlamini nasil oluyor da çikaramiyorsunuz?
57 "Dogru olana neden kendiniz karar vermiyorsunuz?
58 Sizden davaci olanla birlikte yargica giderken, yolda onunla anlasmak için elinizden geleni yapin. Yoksa o sizi yargicin önüne sürükler, yargiç gardiyanin eline verir, gardiyan da sizi hapse atar.
59 Size sunu söyleyeyim, borcunuzun son kurusunu ödemedikçe oradan asla çikamazsiniz."