İngilizce Urantia Kitabı, 2006'dan beri dünya çapında Kamu Malıdır.
Çeviriler: © 2021 Urantia Society of Greater New York
FINAL ADMONITIONS AND WARNINGS
SON TEMBIHLER AND UYARILAR
1955 181:0.1 AFTER the conclusion of the farewell discourse to the eleven, Jesus visited informally with them and recounted many experiences which concerned them as a group and as individuals. At last it was beginning to dawn upon these Galileans that their friend and teacher was going to leave them, and their hope grasped at the promise that, after a little while, he would again be with them, but they were prone to forget that this return visit was also for a little while. Many of the apostles and the leading disciples really thought that this promise to return for a short season (the short interval between the resurrection and the ascension) indicated that Jesus was just going away for a brief visit with his Father, after which he would return to establish the kingdom. And such an interpretation of his teaching conformed both with their preconceived beliefs and with their ardent hopes. Since their lifelong beliefs and hopes of wish fulfillment were thus agreed, it was not difficult for them to find an interpretation of the Master’s words which would justify their intense longings.
2021 181:0.1 ON BİRLİYE olan elveda konuşmasının tamamlanışından sonra, İsa resmi olmayan bir biçimde onlar ile sohbet edip, bir topluluk ve bireyler olarak onlara dair birçok deneyimi hatırlattı. En sonunda, bu Celilelilerin akıllarında onların arkadaşı ve öğretmenlerinin kendilerinden ayrılmakta olduğu düşüncesi yer etmişti; ve, onların umudu, kısa bir süre içinde Üstünlerinin tekrar kendileriyle birlikte olacağı sözüne tutunmuştu; ancak, onlar, bu geri dönüşün kısa bir süreliğine gerçekleşecek oluşunu unutma eğilimi göstermişlerdi. Havarilerden ve önde gelen takipçilerden çoğu gerçekten de, (yeniden diriliş ve yükseliş arasındaki kısa zaman zarfı olarak) kısa bir süre için geri dönüşe ait bu sözün İsa’nın Babasına yalnızca küçük bir ziyarette bulunacağına ve sonrasında ise onun krallığı kurmak için geri dönecek oluşuna işaret ettiğini düşünmüştü. Ve, onun öğretisinin bu türden bir yorumu hem onların daha önceki inanışlarıyla ve hem de tutkulu umutlarıyla uyuşmuştu. Onların yaşam boyu beslemiş oldukları inanışlar ve arzularının yerine gelmesine dair umutları bu şekilde hem fikir halde bulunduğu için, onlar için yoğun arzularını haklı gösterecek bir biçimde Üstün’ün sözlerinin bir yorumunda bulmaları zor olmamıştı.
1955 181:0.2 After the farewell discourse had been discussed and had begun to settle down in their minds, Jesus again called the apostles to order and began the impartation of his final admonitions and warnings.
2021 181:0.2 Elveda söyleşisi üzerinde konuşulduktan ve konuşmanın içeriği akıllarına yer etmeye başladıktan sonra İsa tekrar havarileri bir araya toplamış olup, son tembihlerini ve uyarılarını aktarmaya başladı.
1. LAST WORDS OF COMFORT
1. SON TESELLI SÖZLERI
1955 181:1.1 When the eleven had taken their seats, Jesus stood and addressed them: “As long as I am with you in the flesh, I can be but one individual in your midst or in the entire world. But when I have been delivered from this investment of mortal nature, I will be able to return as a spirit indweller of each of you and of all other believers in this gospel of the kingdom. In this way the Son of Man will become a spiritual incarnation in the souls of all true believers.
2021 181:1.1 On birli yerlerine geçtiklerinde, İsa ayağa kalktı ve onlara şu şekilde seslendi: “Sizlerle beden içinde olduğum müddetçe, aranızda veya tüm dünyada yalnızca tek bir bireyim. Ancak, ben fani doğanın bu oluşumundan kurtulduğum zaman, her birinizin ve krallığın bu müjdesi içindeki tüm diğer inananların bir ruhaniyet ikametçisi olarak geri dönmeye yetkin hale geleceğim. Bu şekilde İnsan Evladı, tüm gerçek inananların ruhlarında bir ruhsal vücutlaşım haline gelecektir[1].
1955 181:1.2 “When I have returned to live in you and work through you, I can the better lead you on through this life and guide you through the many abodes in the future life in the heaven of heavens. Life in the Father’s eternal creation is not an endless rest of idleness and selfish ease but rather a ceaseless progression in grace, truth, and glory. Each of the many, many stations in my Father’s house is a stopping place, a life designed to prepare you for the next one ahead. And so will the children of light go on from glory to glory until they attain the divine estate wherein they are spiritually perfected even as the Father is perfect in all things.
2021 181:1.2 “Sizler içinde ve sizler vasıtasıyla yaşamak için geri döndüğümde, sizleri bu yaşam boyunca ve göklerin tümündeki gelecek yaşamda bulunan birçok yerleşim boyunca daha iyi yönlendirebileceğim[2][3]. Baba’nın ebedi yaratımı içindeki yaşam, eylemsizliğin ve bencil kolaylığın sonu gelmez bir dinlenme yeri değildir; o, şükranda, gerçeklikte ve ihtişamda sonu gelmez bir ilerleyiştir. Babamın evindeki birçok durağın her biri, bir sonraki için sizi hazırlamak amacıyla tasarlanmış bir yaşam olarak, bir bekleme yeridir. Ve, böylece, ışığın çocukları, Baba’nın tıpkı her şeyde kusursuz olduğu gibi içinde ruhsal olarak kusursuzlaşmış hale gelecekleri kutsal yerleşkeye erişine kadar ihtişamdan ihtişama ilerleyeceklerdir[4][5][6].
1955 181:1.3 “If you would follow after me when I leave you, put forth your earnest efforts to live in accordance with the spirit of my teachings and with the ideal of my life—the doing of my Father’s will. This do instead of trying to imitate my natural life in the flesh as I have, perforce, been required to live it on this world.
2021 181:1.3 “Sizlerden ayrıldıktan sonra eğer beni takip etmek isterseniz, benim öğretilerimin ruhu ve — Babamın iradesini yerine getirmek olarak — yaşamın ideali uyarınca yaşamak için en içten çabalarınızda bulunun[7]. Bunu, beden içinde sahip olduğum doğal yaşamımı taklit etmek yerine gerçekleştirin; zira, bu, bu dünya üzerinde yaşamak için gerekli olan şeydir.
1955 181:1.4 “The Father sent me into this world, but only a few of you have chosen fully to receive me. I will pour out my spirit upon all flesh, but all men will not choose to receive this new teacher as the guide and counselor of the soul. But as many as do receive him shall be enlightened, cleansed, and comforted. And this Spirit of Truth will become in them a well of living water springing up into eternal life.
2021 181:1.4 “Baba beni bu dünyaya gönderdi ama yalnızca çok azınız beni kabul etmeyi bütünüyle seçti[8]. Ben ruhaniyetimi bedenin tümüne aktaracağım, ancak insanların tümü bu yeni öğretmeni ruhun rehberi ve danışmanı olarak kabul etmeyi seçmeyeceklerdir[9][10]. Ancak, onu kabul eden herkes aydınlanacak, arınacak ve teselli bulacaktır. Ve, bu Gerçekliğin Ruhaniyeti kendilerinde, ebedi yaşama fışkıran bir yaşayan su kuyusu haline gelecektir[11].
1955 181:1.5 “And now, as I am about to leave you, I would speak words of comfort. Peace I leave with you; my peace I give to you. I make these gifts not as the world gives—by measure—I give each of you all you will receive. Let not your heart be troubled, neither let it be fearful. I have overcome the world, and in me you shall all triumph through faith. I have warned you that the Son of Man will be killed, but I assure you I will come back before I go to the Father, even though it be for only a little while. And after I have ascended to the Father, I will surely send the new teacher to be with you and to abide in your very hearts. And when you see all this come to pass, be not dismayed, but rather believe, inasmuch as you knew it all beforehand. I have loved you with a great affection, and I would not leave you, but it is the Father’s will. My hour has come.
2021 181:1.5 “Ve, şimdi, sizler aranızdan ayrılmak üzereyken, teselli sözlerinde bulunmak istiyorum. Sizlere huzur bırakıyorum; huzurumu sizlere veriyorum. Ben bu hediyeleri dünyanın — ölçüyle — verdiği gibi değil, ben sizlerin her birine ne kadar alacaksınız o kadar veriyorum. Kalplerinizin sıkıntıya düşmesine izin vermeyin; ne de korku duyun[12]. Ben dünyanın üstesinden geldim, ve benim içinde sizlerin hepiniz inançla utgun geleceksiniz[13]. Ben sizlere, İnsan Evladı’nın öldürülecek oluşunun uyarısında bulundum; ancak, sizleri temin ederim ki, her ne kadar kısa bir süreliğine olsa da, Baba’ya gitmeden önce geri döneceğim[14]. Ve, Baba’ya yükseldikten sonra, ben kesin bir biçimde, sizlerle olması ve tam da kalplerinizde ikamet etmesi için yeni öğretmeni göndereceğim[15]. Ve, sizler, tüm bunların hepsi gerçekleşirken, umutsuzluğa kapılmayın; bunun yerine, öncesinden bunları fazlasıyla öğrendiğiniz için, inanın[16]. Ben sizleri büyük bir şefkat ile derinden sevdim, ve ben sizlerden ayrılmak istemezdim ama bu Baba’nın iradesi[17]. Vaktim geldi.
1955 181:1.6 “Doubt not any of these truths even after you are scattered abroad by persecution and are downcast by many sorrows. When you feel that you are alone in the world, I will know of your isolation even as, when you are scattered every man to his own place, leaving the Son of Man in the hands of his enemies, you will know of mine. But I am never alone; always is the Father with me. Even at such a time I will pray for you. And all of these things have I told you that you might have peace and have it more abundantly. In this world you will have tribulation, but be of good cheer; I have triumphed in the world and shown you the way to eternal joy and everlasting service.”
2021 181:1.6 “Yargı ile etrafa saçıldıktan ve birçok kederle üzüntüye düştükten sonra bile bu gerçeklerin hiçbirinden şüphe duymayın. Bu dünyada yalnız olduğunuzu hissettiğinizde, ben sizlerin terk edilmişliğinizi anlayacağım, tıpkı sizlerin İnsan Evladı’nı düşmanların eline bırakan bir biçimde her biriniz tek başına kalacak bir halde dağıtıldığınızda benim halimi bilecek oluşunuz gibi. Ancak, ben hiçbir zaman yalnız değilim; her zaman Baba benimledir[18]. Bu türden bir zamanda bile ben sizler için dua edeceğim. Ve, ben bunların hepsini sizlere huzura sahip olabilesiniz ve ona daha bolca erişebilesiniz diye söyledim. Bu dünyada sizler sıkıntılara sahip olacaksınız; ancak, neşenizi koruyun; ben bu dünyada utgun geldim ve sizlere ebedi neşe ve sonsuza kadar sürecek olan hizmetin yolunu gösterdim.”
1955 181:1.7 Jesus gives peace to his fellow doers of the will of God but not on the order of the joys and satisfactions of this material world. Unbelieving materialists and fatalists can hope to enjoy only two kinds of peace and soul comfort: Either they must be stoics, with steadfast resolution determined to face the inevitable and to endure the worst; or they must be optimists, ever indulging that hope which springs eternal in the human breast, vainly longing for a peace which never really comes.
2021 181:1.7 İsa, Tanrı’nın iradesini gerçekleştiren akranlarının tümüne huzur vermektedir; ancak, bu maddi yaşama ait neşeleri ve tatminleri değil[19]. İnanmayan maddiyatçılar ve kaderciler huzurun ve ruhsal tesellinin iki türünü memnuniyetle deneyimlemeyi umut edebilirler: Ya onlar, kaçınılmazla yüzleşmek ve en kötüsüne katlanmak için yılmaz bir kararlılıkla, stoacı olmak zorundadırlar; ya da, gerçekte hiçbir zaman gelmeyen bir huzuru nafile bir biçimde arzular halde, insan göğsünden ebedi bir şekilde fışkıran umudun cazibesine kendilerini bırakarak iyimser olmak zorundadır.
1955 181:1.8 A certain amount of both stoicism and optimism are serviceable in living a life on earth, but neither has aught to do with that superb peace which the Son of God bestows upon his brethren in the flesh. The peace which Michael gives his children on earth is that very peace which filled his own soul when he himself lived the mortal life in the flesh and on this very world. The peace of Jesus is the joy and satisfaction of a God-knowing individual who has achieved the triumph of learning fully how to do the will of God while living the mortal life in the flesh. The peace of Jesus’ mind was founded on an absolute human faith in the actuality of the divine Father’s wise and sympathetic overcare. Jesus had trouble on earth, he has even been falsely called the “man of sorrows,” but in and through all of these experiences he enjoyed the comfort of that confidence which ever empowered him to proceed with his life purpose in the full assurance that he was achieving the Father’s will.
2021 181:1.8 Hem stoacılığın hem de iyimserliğin belirli bir miktarı yeryüzü üzerindeki bir yaşamı idame ettirmede yararlıdır; ancak, onların hiçbiri, Tanrı Evladı’nın beden içinde kardeşlerine bahşetmiş olduğu muhteşem barışın yerini zerre kadar alamaz. Mikâil’in yeryüzü üzerindeki çocuklarına vermiş olduğu huzur, onun beden içinde ve tam da bu dünya üzeride kendisi yaşarken ruhunda dolu olan barışın ta kendisidir. İsa’nın barışı, beden içinde fani yaşamı yaşarken Tanrı’nı iradesinin nasıl gerçekleştirileceğini bütüncül bir biçimde öğrenmenin utgunluğuna erişmiş olan bir Tanrı-bilir bireyin neşesi ve tatminidir. İsa’nın akıl huzurunun temeli, kutsal Baba’nın bilge ve duygudaş ilgisinin mevcudiyetine olan mutlak bir insan inancına dayanmaktaydı. İsa yeryüzü üzerinde sıkıntıya sahip oldu, o sürekli ancak yanlış bir biçimde “kederlerin insanı” biçiminde çağrıldı ancak, bu deneyimlerin tümü içinde ve onlar süresince o, kendisinin Baba’nın iradesini yerine getirişine dair bütüncül güvence içinde yaşam amacında ilerlemesi için ona sürekli güç veren kendinden eminliğin tesellisini memnuniyetle deneyimlemişti[20].
1955 181:1.9 Jesus was determined, persistent, and thoroughly devoted to the accomplishment of his mission, but he was not an unfeeling and calloused stoic; he ever sought for the cheerful aspects of his life experiences, but he was not a blind and self-deceived optimist. The Master knew all that was to befall him, and he was unafraid. After he had bestowed this peace upon each of his followers, he could consistently say, “Let not your heart be troubled, neither let it be afraid.”
2021 181:1.9 İsa kararlıydı, ısrarcıydı ve bütüncül bir biçimde görevinin yerine getirilişine adanmıştı ancak, o, hissiz ve taşlamış bir stoacı değildir; o her zaman yaşam deneyimlerin neşeli taraflarının peşine düşmüştü; ancak, o, gözleri görmez ve kendi kendisini kandıran bir iyimser değildi. Üstün tüm bunların başına geleceğini bilmekteydi, ve o korkmamaktaydı. Bu huzuru takipçilerinin her birine bahşettikten sonra, sürekli bir biçimde, “Kalplerinizin sıkıntıya düşmesine izin vermeyin; ne de korku duymasına izin verin[21][22].”
1955 181:1.10 The peace of Jesus is, then, the peace and assurance of a son who fully believes that his career for time and eternity is safely and wholly in the care and keeping of an all-wise, all-loving, and all-powerful spirit Father. And this is, indeed, a peace which passes the understanding of mortal mind, but which can be enjoyed to the full by the believing human heart.
2021 181:1.10 İsa’nın huzuru, bu nedenle, zaman ve ebediyet için sahip olduğu sürecin güvende ve bütüncül bir biçimde tüm bilgeliğe sahip, herkesi derinden seven ve tamamiyle güçlü olan bir ruhaniyet Babası’nın ilgisi ve koruması altında bulunduğunda inanan bir evladın duymuş olduğu huzur ve güvenceydi. Ve, bu, gerçekten de, fani aklın anlayışının ötesine geçek bir huzurdur; ancak, ona bütüncül bir biçimde inanan insan kalbi tarafından memnuniyetle sahip olunabilir[23].
2. FAREWELL PERSONAL ADMONITIONS
2. ELVEDA KIŞISEL TEMBIHLERI
1955 181:2.1 The Master had finished giving his farewell instructions and imparting his final admonitions to the apostles as a group. He then addressed himself to saying good-bye individually and to giving each a word of personal advice, together with his parting blessing. The apostles were still seated about the table as when they first sat down to partake of the Last Supper, and as the Master went around the table talking to them, each man rose to his feet when Jesus addressed him.
2021 181:2.1 Üstün, bir topluluk olarak havarilere elveda yönergelerini vermeyi ve onlara son tembihlerini aktarmayı bitirmişti. O bunun ardından, herkese kişisel olarak güle güle demesine ve ayrılma kutsaması ile birlikte her birine bir kişisel tavsiye sözünde bulunmasına başlamıştı. Havariler, Son Akşam Yemeği’ni yemek için ilk olarak oturmuş bulundukları hala masa etrafındaki yerlerindeydiler; ve, Üstün masa çevresinde onlara konuşmak için ilerlerken, her kişi İsa ona seslendiğinde ayağa kalkmıştı.
1955 181:2.2 To John, Jesus said: “You, John, are the youngest of my brethren. You have been very near me, and while I love you all with the same love which a father bestows upon his sons, you were designated by Andrew as one of the three who should always be near me. Besides this, you have acted for me and must continue so to act in many matters concerning my earthly family. And I go to the Father, John, having full confidence that you will continue to watch over those who are mine in the flesh. See to it that their present confusion regarding my mission does not in any way prevent your extending to them all sympathy, counsel, and help even as you know I would if I were to remain in the flesh. And when they all come to see the light and enter fully into the kingdom, while you all will welcome them joyously, I depend upon you, John, to welcome them for me.
2021 181:2.2 Yahya’ya İsa: “Sen, Yahya, kardeşlerimin en gencisin. Sen bana yakın olageldin; ve, ben seni bir babanın evlatlarını derinden sevmiş olduğu aynı sevgi ile severken, sen Andreas tarafından her zaman bana yakın olması gereken üç kişiden biri olarak seçildin. Bunun dışında, sen benim için eylemde bulundun ve dünyasal ailem ile ilgili birçok hususta bu şekilde eylemde bulunmaya devam etmek zorundasın[24]. Ve, ben Baba’ya gidiyorum, Yahya, beden içinde bana ait olanlarda gözün üzerinde olmaya devam edeceğine bütüncül bir güvene sahip biçimde. Benim görevime dair onların mevcut kafa karışıklığının herhangi bir biçimde senin onlara, beden içinde kalmaya devam etseydim tıpkı benim gerçekleştireceğim gibi, her türlü anlayışı, tavsiyeyi ve yardımda bulunmana engel olmamasına dikkat et. Ve, onların tümü ışığı görmek ve krallığa bütünüyle girmek için geldiğinde, hepiniz onları neşe ile karşılarken, ben sana, Yahya, onları benim adıma karşılaman için yaslanıyorum.
1955 181:2.3 “And now, as I enter upon the closing hours of my earthly career, remain near at hand that I may leave any message with you regarding my family. As concerns the work put in my hands by the Father, it is now finished except for my death in the flesh, and I am ready to drink this last cup. But as for the responsibilities left to me by my earthly father, Joseph, while I have attended to these during my life, I must now depend upon you to act in my stead in all these matters. And I have chosen you to do this for me, John, because you are the youngest and will therefore very likely outlive these other apostles.
2021 181:2.3 “Ve, şimdi, yeryüzü sürecimin son saatlerine girerken, aileme dair herhangi bir iletiyi bırakabilmem için yakında kalmaya devam et. Baba tarafından ellerime verilmiş olan görev hususunda ise, beden içindeki ölümüm dışında o tamamlanmış haldedir; ve, ben, bu son kadehi içmeye hazırım[25][26]. Ancak, Yusuf olarak yeryüzü babam tarafından bana verilmiş olan sorumluluklar hususunda ise, ben bunları yaşamımın bu süreci boyunca yerine getirmişken, şimdi ben sana, tüm bu hususlarda benim yerime eylemde bulunman için yaslanıyorum. Ve, ben benim için yerine getirmen için seni seçmiş bulunmaktayım, Yahya, çünkü sen onların en genci olup, bu nedenle oldukça muhtemel bir biçimde bu diğer havarilerden daha uzun yaşayacaksın.
1955 181:2.4 “Once we called you and your brother sons of thunder. You started out with us strong-minded and intolerant, but you have changed much since you wanted me to call fire down upon the heads of ignorant and thoughtless unbelievers. And you must change yet more. You should become the apostle of the new commandment which I have this night given you. Dedicate your life to teaching your brethren how to love one another, even as I have loved you.”
2021 181:2.4 “Bir seferinde bizler seni ve ağabeyini yıldırım evlatları olarak çağırdık[27]. Sen bizlerle güçlü akılda ancak hoşgörüsüz olarak başladın; ancak, sen benden bilgisiz ve düşüncesiz inanmayanların başlarına ateş getirmemi istediğinden beri çok değiştin[28]. Ve, sen daha da fazla değişmek zorundasın. Sen, benim bu gece sizlere vermiş olduğum yeni emrin havarisi olmak zorundasın. Yaşamını, tıpkı benim sizleri derinden sevmiş olduğum gibi, kardeşlerini birbirlerini nasıl sevmeyi öğretmeye ada[29].
1955 181:2.5 As John Zebedee stood there in the upper chamber, the tears rolling down his cheeks, he looked into the Master’s face and said: “And so I will, my Master, but how can I learn to love my brethren more?” And then answered Jesus: “You will learn to love your brethren more when you first learn to love their Father in heaven more, and after you have become truly more interested in their welfare in time and in eternity. And all such human interest is fostered by understanding sympathy, unselfish service, and unstinted forgiveness. No man should despise your youth, but I exhort you always to give due consideration to the fact that age oftentimes represents experience, and that nothing in human affairs can take the place of actual experience. Strive to live peaceably with all men, especially your friends in the brotherhood of the heavenly kingdom. And, John, always remember, strive not with the souls you would win for the kingdom.”
2021 181:2.5 Yahya Zübeyde orada üst odada dururken, yanaklarından yaşlar düşer bir halde Üstün’ün yüzüne bakıp, şunu söyledi: “Ve, ben böyle yapacağım, Üstünüm, ancak kardeşlerimi daha fazla derinden sevmeyi nasıl öğrenebilirim?” Ve, bunun ardından İsa: “İlk olarak cennet içindeki Babalarını daha fazla sevmeyi öğrendiğinde kardeşlerini daha fazla derinden sevmeyi öğreneceksin; ve, bunun ardından sen gerçek bir biçimde, onların zaman ve ebediyet içindeki refahına daha fazla ilgi duyar hale geleceksin. Ve, bu türden tüm insan ilgisi, anlayışlı duygudaşlık, fedakâr hizmet ve sınırsız bağışlamayla desteklenmiş haldedir. Hiçbir kişi senin gençliğine küçük gözle bakamaz; ancak, güçlü bir biçimde ben senden her zaman, yaşın birçok durumda deneyimi yansıtmakta oluşu, ve insana ait hususlarda hiçbir şeyin mevcut deneyimin yerini alamayacağı gerçeğine yeteri miktarda düşünceyi vermeni istiyorum. İnsanların tümüyle, özellikle cennetsel krallığın kardeşliği içindeki arkadaşlarınla, huzurlu bir biçimde yaşamayı amaçla[30]. Ve, Yahya, her zaman hatırla, krallık için kazanacağın ruhlarla çatışmaya girme[31].
1955 181:2.6 And then the Master, passing around his own seat, paused a moment by the side of the place of Judas Iscariot. The apostles were rather surprised that Judas had not returned before this, and they were very curious to know the significance of Jesus’ sad countenance as he stood by the betrayer’s vacant seat. But none of them, except possibly Andrew, entertained even the slightest thought that their treasurer had gone out to betray his Master, as Jesus had intimated to them earlier in the evening and during the supper. So much had been going on that, for the time being, they had quite forgotten about the Master’s announcement that one of them would betray him.
2021 181:2.6 Ve, bunun arından Üstün, kendi koltuğunun etrafından geçen bir biçimde, bir anlığına Yudas İskarot’un yeri yakında durdu. Havariler Yudas’ın bundan önce geri dönmeyişi karşısında olağanın dışında bir biçimde şaşırmış haldeydi; ve, onlar, ihanetkarın boş yeri yanında dururken İsa’nın üzüntülü yüzünün anlamını öğrenmeye can atmaktaydılar. Ancak, onlardan hiçbiri, muhtemel bir biçimde Andreas haricinde, İsa onlara daha öncesinde o akşam ve akşam yemeği süresince imada bulunmuş olduğu gibi, haznedarların Üstünlerine ihanet etmek için gitmiş oluşuna dair en küçük bir düşünceyi bile akıllarından geçirmemişti. Bu küçük zaman zarfında oldukça fazla şey bir anda yaşanmaktaydı ki onlar bir süreliğine Üstün’ün içlerinden birinin kendilerine ihanet edeceğine dair uyarıyı fazlasıyla unutmuştu.
1955 181:2.7 Jesus now went over to Simon Zelotes, who stood up and listened to this admonition: “You are a true son of Abraham, but what a time I have had trying to make you a son of this heavenly kingdom. I love you and so do all of your brethren. I know that you love me, Simon, and that you also love the kingdom, but you are still set on making this kingdom come according to your liking. I know full well that you will eventually grasp the spiritual nature and meaning of my gospel, and that you will do valiant work in its proclamation, but I am distressed about what may happen to you when I depart. I would rejoice to know that you would not falter; I would be made happy if I could know that, after I go to the Father, you would not cease to be my apostle, and that you would acceptably deport yourself as an ambassador of the heavenly kingdom.”
2021 181:2.7 İsa bu aşamada, ayağa kalkıp, şu tembihi dinlemiş olan Şimon Zelotes’in yanına gitmişti: “Sen İbrahim’in gerçek bir evladısın; ancak, seni bu cennetsel krallığın bir evladı haline getirmek için ne de çok uğraştım. Ben seni derinden sevmekteyim, tıpkı kardeşlerinin hepsi gibi. Ben senin beni derinden sevdiğini bilmekteyim, Şimon, ve aynı zamanda bu krallığı da derinden sevdiğini; ancak, sen hala bu krallığı senin istediğin hale getirmeyi amaçlar haldesin. Ben, senin benim müjdemin ruhsal doğasını ve anlamını nihai olarak kavrayacağını oldukça iyi bilmekteyim; ve, senin onun duyurusunda gözü pek emeklerde bulunacağını ancak, ben, ayrıldığımda başına ne geleceğini düşündüğümde endişe duymaktayım. Senin yoldan ayrılmayacağını bilsem ne de neşe duyarım; Baba’ya gittikten sonra, senin benim havarim olmayı bırakmayacağını ve kabul edilebilir bir biçimde kendini cennetsel krallığın bir elçisi olarak ayıracağını bilsem ne de mutlu olurum.”
1955 181:2.8 Jesus had hardly ceased speaking to Simon Zelotes when the fiery patriot, drying his eyes, replied: “Master, have no fears for my loyalty. I have turned my back upon everything that I might dedicate my life to the establishment of your kingdom on earth, and I will not falter. I have survived every disappointment so far, and I will not forsake you.”
2021 181:2.8 İsa Şimon Zelotes ile olan konuşmasını daha tamamlamamıştı ki, gözlerini kurulayan bir biçimde, hırçın vatansever şu cevabı verdi: “Üstün, benim sadakatimden hiçbir korkuya kapılma. Ben sırtımı her şeye, yeryüzü üzerinde senin krallığının oluşumuna adayabilmem için çevirdim; ve, ben yoldan ayrılmayacağım. Ben şimdiye kadar her türlü hayal kırıklığından kurtuldum, ve ben seni yalnız bırakmayacağım.”
1955 181:2.9 And then, laying his hand on Simon’s shoulder, Jesus said: “It is indeed refreshing to hear you talk like that, especially at such a time as this, but, my good friend, you still do not know what you are talking about. Not for one moment would I doubt your loyalty, your devotion; I know you would not hesitate to go forth in battle and die for me, as all these others would” (and they all nodded a vigorous approval), “but that will not be required of you. I have repeatedly told you that my kingdom is not of this world, and that my disciples will not fight to effect its establishment. I have told you this many times, Simon, but you refuse to face the truth. I am not concerned with your loyalty to me and to the kingdom, but what will you do when I go away and you at last wake up to the realization that you have failed to grasp the meaning of my teaching, and that you must adjust your misconceptions to the reality of another and spiritual order of affairs in the kingdom?”
2021 181:2.9 Ve, bunun ardından, elini Şimon’un omzuna koyan bir biçimde, İsa: “Senin böyle konuştuğunu duymak, özellikle böyle bir zamanda, gerçekten canlandırıcı ancak, benim iyi arkadaşım, sen hala ne konuştuğunu bilmiyorsun. Bir an olsun ben senin sadakatinden, adanmışlığından, kuşku duymadım; ben, tüm bu diğerlerinin yapacağı gibi, benim için savaşa girmeye ve benim için ölmeye tereddüt etmeyeceğini biliyorum;” (ve onların hepsi gür bir onayla başlarını indirdi) “ancak, bu senden istenmemektedir. Ben sana tekrar eden bir biçimde benim krallığımın bu dünyaya ait olmadığını söyledim; ve, takipçilerimin onun kuruluşunu gerçekleştirmek için kavga etmeyeceğini. Ben sana bunu birçok sefer söyledim, Şimon, ancak, sen gerçeklik ile yüzleşmeyi reddediyorsun[32]. Ben senin bana ve krallığa olan sadakatinden endişe etmemekteyim; ancak, ben, gittiğimde ve sen en sonunda benim öğretimin anlamını kavramadaki başarısızlığını ve yanlış düşüncelerini, krallık içindeki ilişkilerin diğer ve ruhsal düzeyinin gerçekliğine uyarlamak zorunda bulunuşunu anladığında ne yapacağını düşünmekteyim?”
1955 181:2.10 Simon wanted to speak further, but Jesus raised his hand and, stopping him, went on to say: “None of my apostles are more sincere and honest at heart than you, but not one of them will be so upset and disheartened as you, after my departure. In all of your discouragement my spirit shall abide with you, and these, your brethren, will not forsake you. Do not forget what I have taught you regarding the relation of citizenship on earth to sonship in the Father’s spiritual kingdom. Ponder well all that I have said to you about rendering to Caesar the things which are Caesar’s and to God that which is God’s. Dedicate your life, Simon, to showing how acceptably mortal man may fulfill my injunction concerning the simultaneous recognition of temporal duty to civil powers and spiritual service in the brotherhood of the kingdom. If you will be taught by the Spirit of Truth, never will there be conflict between the requirements of citizenship on earth and sonship in heaven unless the temporal rulers presume to require of you the homage and worship which belong only to God.
2021 181:2.10 Şimon daha fazla konuşmak istedi, ancak İsa elini kaldırdı ve, onu durduran bir biçimde şunu söyledi: “Havarilerimden hiçbiri kalpte senden daha içten ve dürüst değil; ancak, onların bir tanesi bile, ayrılışımdan sonra, senin kadar üzüntülü ve umutsuzluğa kapılmış olmayacak. Tüm umutsuzluğun içinde, benim ruhaniyetim seninle birlikte kalmaya devam edecek, ve bu kişiler, senin kardeşlerin, seni yalnız bırakmayacak. Yeryüzü üzerindeki vatandaşlığın Baba’nın ruhsal krallığı içindeki evlatlık ile olan ilişkisine dair sana öğretmiş olduğum şeyleri unutma. Sezar’ın hakkını Sezar’a, Tanrı’nınkini ona emanet et sözümün üzerinde uzunca düşün[33]. Yaşamını, Şimon, sivil güçlere olan zamansal görev ile krallığın kardeşliğindeki ruhsal hizmetin eş zamanlı tanınışı ile ilişkili emrimi fani insanın nasıl makul bir biçimde yerine getirebileceğini göstermeye ada. Eğer sen Gerçekliğin Ruhaniyeti tarafından eğitilirsen, zamansal yöneticiler yalnızca Tanrı’ya ait olan saygınlığı ve ibadeti senden istemedikçe, yeryüzü üzerindeki vatandaşlığın gereklilikleri ile cennet içindeki evlatlık arasında hiçbir zaman bir çatışma yaşanmayacaktır.
1955 181:2.11 “And now, Simon, when you do finally see all of this, and after you have shaken off your depression and have gone forth proclaiming this gospel in great power, never forget that I was with you even through all of your season of discouragement, and that I will go on with you to the very end. You shall always be my apostle, and after you become willing to see by the eye of the spirit and more fully to yield your will to the will of the Father in heaven, then will you return to labor as my ambassador, and no one shall take away from you the authority which I have conferred upon you, because of your slowness of comprehending the truths I have taught you. And so, Simon, once more I warn you that they who fight with the sword perish with the sword, while they who labor in the spirit achieve life everlasting in the kingdom to come with joy and peace in the kingdom which now is. And when the work given into your hands is finished on earth, you, Simon, shall sit down with me in my kingdom over there. You shall really see the kingdom you have longed for, but not in this life. Continue to believe in me and in that which I have revealed to you, and you shall receive the gift of eternal life.”
2021 181:2.11 “Ve, şimdi, Şimon, sen nihai olarak bunların hepsini gördüğünde, ve hayal kırıklığını üzerinden atıp, büyük güç içinde bu müjdeyi duyurmak için harekete geçtiğinde, cesaretini yitireceğin tüm bu dönem boyunca bile benim seninle birlikte bulunduğumu, ve en sonuna kadar seninle beraber yürüyeceğimi hiçbir zaman unutma[34][35]. Sen her zaman benim havarim olacaksın; ve, sen ruhaniyetin gözleriyle görmeye istekli hale geldikten ve iradeni daha bütüncül bir biçimde cennet içindeki Baba’nın iradesine verdikten sonra, benim elçim olarak emeklerine geri dönecek ve hiçbir kimse benim sana vermiş olduğum yönetim yetkisini senden alamayacaktır; zira, sen yalnızca sana öğrettiğim gerçeklikleri kalmada yavaş kalmaktasın. Ve, bu yüzden, Şimon, seni bir kez daha uyarıyorum, kılıçla kavga eden kılıçla yok olurken, ruhaniyet içinde emek verenler, hâlihazırda neşe ve huzur içinde olan krallıkta bu niteliklerdeki yaşama sonsuza kadar erişir[36][37]. Ve, ellerine verilmiş olan görev yeryüzü üzerinde tamamlandığında, sen, Şimon, orada benim krallığımda benimle birlikte oturacaksın. Sen gerçekten de, arzu etmiş olduğun krallığı göreceksin; ancak, bu yaşam içinde değil. Bana ve sana açığa çıkarmış olduğum şeylere inanmaya devam et; ve, sen, ebedi yaşamın hediyesini alacaksın.”
1955 181:2.12 When Jesus had finished speaking to Simon Zelotes, he stepped over to Matthew Levi and said: “No longer will it devolve upon you to provide for the treasury of the apostolic group. Soon, very soon, you will all be scattered; you will not be permitted to enjoy the comforting and sustaining association of even one of your brethren. As you go onward preaching this gospel of the kingdom, you will have to find for yourselves new associates. I have sent you forth two and two during the times of your training, but now that I am leaving you, after you have recovered from the shock, you will go out alone, and to the ends of the earth, proclaiming this good news: That faith-quickened mortals are the sons of God.”
2021 181:2.12 İsa, Şimon Zelotes ile konuşmasını bitirdiğinde, Matta Levi’ye geçip şunu söyledi: “Havarisel topluluğun hazinesini doldurmak artık sana düşmeyecektir. Yakında, çok yakında, sizlerin hepsi dağılacaktır; sizlerin, kardeşlerinizin bir tanesinin bile teselli edici ve rahatlatıcı birlikteliğinden keyif duymanıza izin verilmeyecek. Krallığın bu müjdesini duyurma için ilerlerken, sizler kendileriniz için yeni yardımcılar bulma zorunluluğu duyacaksınız. Ben sizleri eğitim döneminiz boyunca ikişerli halde gönderdim; ancak şimdi sizlerden ayrıldığım için, sarsıntıdan kurtulduktan sonra, yalnız başınıza gidecek ve yeryüzünün en ücra yerlerine şu iyi haberleri duyuracaksınız: O inançla canlanmış faniler Tanrı’nın evlatlarıdır[38][39].”
1955 181:2.13 Then spoke Matthew: “But, Master, who will send us, and how shall we know where to go? Will Andrew show us the way?” And Jesus answered: “No, Levi, Andrew will no longer direct you in the proclamation of the gospel. He will, indeed, continue as your friend and counselor until that day whereon the new teacher comes, and then shall the Spirit of Truth lead each of you abroad to labor for the extension of the kingdom. Many changes have come over you since that day at the customhouse when you first set out to follow me; but many more must come before you will be able to see the vision of a brotherhood in which gentile sits alongside Jew in fraternal association. But go on with your urge to win your Jewish brethren until you are fully satisfied and then turn with power to the gentiles. One thing you may be certain of, Levi: You have won the confidence and affection of your brethren; they all love you.” (And all ten of them signified their acquiescence in the Master’s words.)
2021 181:2.13 Bunun ardından Matta: “Ancak, Üstün, kim bizleri gönderecek, ve nereye gideceğimizi nasıl bileceğiz? Andreas mı bizlere yolu gösterecek?” Ve, İsa şu cevabı verdi: “Hayır, Levi, Andreas artık sizleri müjdenin duyuruşunda yönlendirmeyecek. O gerçekten de, yeni öğretmenin üzerinde geleceği güne kadar sizlerin arkadaşı ve danışmanı olmaya devam edecek; ve, ondan sonra, Gerçeğin Ruhaniyeti her birinizi krallığın genişlemesi için emek vermek amacıyla dışarı yönlendirecek. Senin ilk olarak beni takip etmek için yola çıktığın gümrük evindeki günden beri sen birçok değişimden geçtin; ancak, çok daha fazlası, içinde gentilenin Musevi ile kardeşsel birliktelik içinde yan yana oturduğu bir kardeşliğin tahayyülünde bulunmaya yetkin hale gelmeden önce gerçekleşmek zorundadır[40][41]. Ancak, bütünüyle tatmin olana kadar Musevi kardeşlerini kazanma uyarımını takip etmeye devam et; ve, onun sonrasında, tüm gücünle gentilelere dön. Bir şeyden emin olabilirsin, Levi: Sen kardeşlerinin güvenini ve şefkatini kazandın; onların hepsi seni derinden sevmektedir.” (Ve, onlarının onu da Üstün’ün sözlerine onaylarını belirttiler.)
1955 181:2.14 “Levi, I know much about your anxieties, sacrifices, and labors to keep the treasury replenished which your brethren do not know, and I am rejoiced that, though he who carried the bag is absent, the publican ambassador is here at my farewell gathering with the messengers of the kingdom. I pray that you may discern the meaning of my teaching with the eyes of the spirit. And when the new teacher comes into your heart, follow on as he will lead you and let your brethren see—even all the world—what the Father can do for a hated tax-gatherer who dared to follow the Son of Man and to believe the gospel of the kingdom. Even from the first, Levi, I loved you as I did these other Galileans. Knowing then so well that neither the Father nor the Son has respect of persons, see to it that you make no such distinctions among those who become believers in the gospel through your ministry. And so, Matthew, dedicate your whole future life service to showing all men that God is no respecter of persons; that, in the sight of God and in the fellowship of the kingdom, all men are equal, all believers are the sons of God.”
2021 181:2.14 “Levi, ben, kardeşlerinin bilmemekte olduğu, hazineyi dolu tutmak için taşımış bulunduğun endişelere, fedalara ve emeklere dair birçok şey biliyorum; ve, ben, her ne kadar keseyi taşıyan kişi burada olmasa da, krallığın ileticileri ile olan elveda toplanışımda publikan elçinin burada olmasından büyük keyif duymaktayım. Ben, senin benim öğretimin taşıdığı anlama ruhaniyetin gözleri ile kavraman için duacıyım. Ve, yeni öğretmen kalbine geldiğinde, o sana yolu gösterirken kardeşlerine — hatta tüm dünyaya — Baba’nın, İnsan Evladı’nı takip etmeye ve krallığın müjdesine inanmaya cüret etmiş bulunan, kendisinden nefret edilen bir vergi toplayıcı için ne yapabileceğini görmelerine izin ver[42]. En başta bile, Levi, ben bu diğer Celileliler gibi seni derinden sevdim. O zamanlarda bile ne Baba’nın ne de Evlat’ın hiçbir kişiyi ayırmadığını oldukça iyi bilen bir biçimde, hizmetin vasıtasıyla müjdenin inananları haline gelenler arasında bu türden ayrımları yapmamaya dikkat et[43]. Ve, böylece, Matta, bütüncül gelecek yaşamını, Tanrı’nın hiçbir kişiyi ayırmadığını insanların tümüne gösterme hizmetine ada; Tanrı’nın gözünde ve krallığın birlikteliğinde, inananların tümünün Tanrı’nın evlatları oluşu haliyle, insanların tümünün eşit oluşuna[44].”
1955 181:2.15 Jesus then stepped over to James Zebedee, who stood in silence as the Master addressed him, saying: “James, when you and your younger brother once came to me seeking preferment in the honors of the kingdom, and I told you such honors were for the Father to bestow, I asked if you were able to drink my cup, and both of you answered that you were. Even if you were not then able, and if you are not now able, you will soon be prepared for such a service by the experience you are about to pass through. By such behavior you angered your brethren at that time. If they have not already fully forgiven you, they will when they see you drink my cup. Whether your ministry be long or short, possess your soul in patience. When the new teacher comes, let him teach you the poise of compassion and that sympathetic tolerance which is born of sublime confidence in me and of perfect submission to the Father’s will. Dedicate your life to the demonstration of that combined human affection and divine dignity of the God-knowing and Son-believing disciple. And all who thus live will reveal the gospel even in the manner of their death. You and your brother John will go different ways, and one of you may sit down with me in the eternal kingdom long before the other. It would help you much if you would learn that true wisdom embraces discretion as well as courage. You should learn sagacity to go along with your aggressiveness. There will come those supreme moments wherein my disciples will not hesitate to lay down their lives for this gospel, but in all ordinary circumstances it would be far better to placate the wrath of unbelievers that you might live and continue to preach the glad tidings. As far as lies in your power, live long on the earth that your life of many years may be fruitful in souls won for the heavenly kingdom.”
2021 181:2.15 İsa bunun ardından, Üstün kendisine seslenirken sessiz bir biçimde ayakta durmakta olan Yakub Zübeyde’ye yöneldi: “Yakub, sen ve senin küçük kardeşin bir seferinde krallığın onurlarında ayrıcalık elde etmek için geldiğinizde, ve ben sizlere bu türden onurları bahşetmenin Baba’ya düştüğünü söylediğimde, sizlere benim kadehimi içmeye yetkin olup olmadığınızı sordum; ve, sizler yetkin olduğunuz cevabını verdiniz[45]. Her ne kadar sizler o zaman buna yetkin olmadıysanız da, ve eğer şimdi bile yetkin olmasanız da, geçmek üzere olduğunuz deneyim vasıtasıyla bu türden bir hizmet için yakın bir süre içinde hazır hale geleceksiniz. Bu türden davranışla sizler kardeşlerinizi o zaman sinirlendirdiniz[46]. Eğer onlar hâlihazırda sizleri bütünüyle affetmediyse, onlar benim kadehimi bitirmemi gördüklerinde bunu gerçekleştireceklerdir[47]. İster hizmetin uzun isterse de kısa olsun, ruhunda sabra sahip ol[48]. Yeni öğretmen geldiğinde, onun sana, bana olan ulvi güvenden ve Baba’nın iradesine olan kusursuz itaatten doğan merhametin ve o duygudaş hoşgörünün dik duruşunu öğretmesine izin ver. Yaşamını, Tanrı-bilen ve Evlat-inanan takipçinin sahip olduğu birleşik insan şefkatinin ve kutsal soyluluğun gösterimine ada. Ve, bu şekilde yaşayan herkes, müjdeyi ölümlerinde bile açığa çıkaracaktır. Sen ve kardeşin Yahya farklı yollara gideceksiniz; ve, ikinizden biri ebedi krallıkta benimle birlikte diğerinden çok daha önce oturabilecek[49]. Eğer gerçek bilgeliğin cesarete ek olarak ayrım gücünden meydana geldiğini öğrenecek olursan sana ne kadar da fazla yardımcı olacaktır. Sen kararlılığınla beraber gidecek olan bilgeliğini öğrenmelisin. İçinde takipçilerimin yaşamlarını bu müjde için öne sermede tereddüt etmeyecekleri o çok yüce anlar gelecektir; ancak, tüm olağan koşullar içinde, yaşabilmen ve mutlu haberleri duyurabilmen için inanmayanların kinini yumuşatman çok daha iyi olacaktır. Gücünde bulunduğu kadar yeryüzü üzerinde uzun yaşa ki, birçok yıl süren yaşamın cennetsel krallığı için ruhları kazanmada verimli olsun.”
1955 181:2.16 When the Master had finished speaking to James Zebedee, he stepped around to the end of the table where Andrew sat and, looking his faithful helper in the eyes, said: “Andrew, you have faithfully represented me as acting head of the ambassadors of the heavenly kingdom. Although you have sometimes doubted and at other times manifested dangerous timidity, still, you have always been sincerely just and eminently fair in dealing with your associates. Ever since the ordination of you and your brethren as messengers of the kingdom, you have been self-governing in all group administrative affairs except that I designated you as the acting head of these chosen ones. In no other temporal matter have I acted to direct or to influence your decisions. And this I did in order to provide for leadership in the direction of all your subsequent group deliberations. In my universe and in my Father’s universe of universes, our brethren-sons are dealt with as individuals in all their spiritual relations, but in all group relationships we unfailingly provide for definite leadership. Our kingdom is a realm of order, and where two or more will creatures act in co-operation, there is always provided the authority of leadership.
2021 181:2.16 Üstün Yakup Zübeyde ile olan konuşmasını bitirdiğinde, o Andreas’ın oturmuş olduğu masanın sonuna geçip, doğru yardımcısının gözlerine bakan bir biçimde şunları söyledi: “Andreas, sen dosdoğru bir biçimde beni cennetsel krallığın elçilerinin vekil başı olarak temsil ettin. Her ne kadar sen zaman zaman kuşku duymuş olup, diğer zamanlarda ise tehlikeli ürkekliği göstermiş olsan da, yine de, birlikteliklerinde olan ilişkilerinde her zaman içten bir biçimde adil ve yüksek derecede hakkaniyet gözetir oldun. Senin ve kardeşlerinin krallığın ileticileri olarak görevlendirilişinden veri, benim seni bu seçilmiş kişilerin vekil başı olarak görevlendirmem dışında, topluluğun tüm idari hususlarında özerk oldun. Başka hiçbir zamansal hususta ben kararlarını yönlendirmek veya onları etkilemek için bir şey yapmadım. Ve, ben bunu, daha sonraki tüm topluluk kararlarının sürecinde önderliği sağlamak için gerçekleştirdim. Benim evrenimde ve Babamın kâinat evrenlerinin tümünde, kardeş-evlatlarına tüm ruhsal ilişkilerinde bireyler olarak davranılır; ancak, tüm topluluk ilişkilerinde bizler her zaman kesin önderliği sağlarız. Bizlerin krallığı, bir düzen âlemidir; ve, iki veya daha fazla irade yaratılmışı işbirliği içinde faaliyet gösterdiğinde, orada her zaman önderliğin yönetim yetkisi sağlanır.
1955 181:2.17 “And now, Andrew, since you are the chief of your brethren by authority of my appointment, and since you have thus served as my personal representative, and as I am about to leave you and go to my Father, I release you from all responsibility as regards these temporal and administrative affairs. From now on you may exercise no jurisdiction over your brethren except that which you have earned in your capacity as spiritual leader, and which your brethren therefore freely recognize. From this hour you may exercise no authority over your brethren unless they restore such jurisdiction to you by their definite legislative action after I shall have gone to the Father. But this release from responsibility as the administrative head of this group does not in any manner lessen your moral responsibility to do everything in your power to hold your brethren together with a firm and loving hand during the trying time just ahead, those days which must intervene between my departure in the flesh and the sending of the new teacher who will live in your hearts, and who ultimately will lead you into all truth. As I prepare to leave you, I would liberate you from all administrative responsibility which had its inception and authority in my presence as one among you. Henceforth I shall exercise only spiritual authority over you and among you.
2021 181:2.17 “Ve, şimdi, Andreas, benim atama yetkim tarafından kardeşlerinin başı olduğun için, ve sen bu şekilde benim kişisel temsilcim olarak hizmet verdiğin için, ve ben sizlerden ayrılmak ve Babama gitmek üzere bulunduğum için, seni bu zamansal ve idari hususlara dair her türlü sorumluluktan salıveriyorum. Bu andan itibaren sen, bir ruhsal önder olarak kazandığın ve kardeşlerinin bu nedenle tanımakta özgür bulunduğu yetkinlik dışında, kardeşlerin üzerinde hiçbir karar yetkisini kullanamayacaksın. Bu andan itibaren sen, ben Baba’ya gittikten sonra onların kesin yasama eylemi tarafından sana bu türden karar yetkisi geri verilmedikçe, kardeşlerin üzerinde hiçbir yönetim yetkisini kullanamayacaksın. Ancak, bu topluluğun idari başı olarak sorumluluktan bu salıveriş hiçbir biçimde, beden içindeki benim ayrılışım ile kalplerinizde yaşayacak ve nihai olarak sizleri gerçekliğin tümüne yönlendirecek olan yeni öğretmenin gönderilişi arasındaki zaman zarfı olarak tam da önünüzde uzanan zorlu zamanlar boyunca kardeşlerini güçlü ve sevgi dolu bir el ile beraber tutmadaki gücünde elinden gelen her şeyi yapmanın ahlaki sorumluluğunu azaltmamaktadır[50]. Ben sizden ayrılmak için hazırlanırken, seni, temelini ve yönetim yetkisini aranızda biri olarak benim mevcudiyetimden alan tüm idari sorumluluktan kurtarmak istiyorum. Bundan böyle ben yalnızca sizler üzerinde ve sizler aranızda ruhsal yönetim yetkisine sahip olacağım.
1955 181:2.18 “If your brethren desire to retain you as their counselor, I direct that you should, in all matters temporal and spiritual, do your utmost to promote peace and harmony among the various groups of sincere gospel believers. Dedicate the remainder of your life to promoting the practical aspects of brotherly love among your brethren. Be kind to my brothers in the flesh when they come fully to believe this gospel; manifest loving and impartial devotion to the Greeks in the West and to Abner in the East. Although these, my apostles, are soon going to be scattered to the four corners of the earth, there to proclaim the good news of the salvation of sonship with God, you are to hold them together during the trying time just ahead, that season of intense testing during which you must learn to believe this gospel without my personal presence while you patiently await the arrival of the new teacher, the Spirit of Truth. And so, Andrew, though it may not fall to you to do the great works as seen by men, be content to be the teacher and counselor of those who do such things. Go on with your work on earth to the end, and then shall you continue this ministry in the eternal kingdom, for have I not many times told you that I have other sheep not of this flock?”
2021 181:2.18 “Eğer senin kardeşlerin danışmanları olarak sana sahip olmayı arzulamak istiyorlarsa, ben senden, zamansal ve ruhsal olan tüm hususlarda, içten müjde inananlarının çeşitli toplulukları arasında barışı ve uyumu desteklemen için elinden gelenin en iyisini yapmanı istiyorum. Yaşamının geride kalan kısmını, kardeşlerin arasındaki kardeşsel derin sevginin işlevsel yönlerini desteklemeye ada. Bu müjdeye inanmak için bütünüyle geldiklerinde beden içindeki kardeşlerime iyi davran; Batı’daki Yunanlılara ve Doğu’daki Abner’e sevgi dolu ve tarafsız adanmışlığı göster. Her ne kadar bunlar, havarilerim, yakın bir süre içinde yeryüzünün dört bir köşesine, Tanrı ile olan evlatlığın kurtuluşuna dair iyi haberleri duyurma amacı ile, dağılacak olsalar da, tam da önünüzde uzanan zorlu süreç boyunca onları bir arada beraber tutacaksın; Gerçekliğin Ruhaniyeti olarak yeni öğretmenin gelişini sabırla beklerken kişisel mevcudiyetim olmadan bu müjdeye inanmayı öğrenmek zorunda olduğun yoğun sınayışın dönemi olan o günler boyunca. Ve, böylece, Andreas, her ne kadar insanlar tarafından görüleceği haliyle büyük şeyleri yapman sana düşmeyecek olsa da, bu tür şeyleri yapanların öğretmeni ve danışmanı halinde bulunmaktan mutlu ol. En sonuna kadar yeryüzü üzerindeki görevini sürdür, ve bunun ardından ebedi krallık içindeki bu hizmetine devam et; zira, ben sana birçok kez bu sürede bulunmayan başka koyunlar da var demedim mi?”[51]
1955 181:2.19 Jesus then went over to the Alpheus twins and, standing between them, said: “My little children, you are one of the three groups of brothers who chose to follow after me. All six of you have done well to work in peace with your own flesh and blood, but none have done better than you. Hard times are just ahead of us. You may not understand all that will befall you and your brethren, but never doubt that you were once called to the work of the kingdom. For some time there will be no multitudes to manage, but do not become discouraged; when your lifework is finished, I will receive you on high, where in glory you shall tell of your salvation to seraphic hosts and to multitudes of the high Sons of God. Dedicate your lives to the enhancement of commonplace toil. Show all men on earth and the angels of heaven how cheerfully and courageously mortal man can, after having been called to work for a season in the special service of God, return to the labors of former days. If, for the time being, your work in the outward affairs of the kingdom should be completed, you should go back to your former labors with the new enlightenment of the experience of sonship with God and with the exalted realization that, to him who is God-knowing, there is no such thing as common labor or secular toil. To you who have worked with me, all things have become sacred, and all earthly labor has become a service even to God the Father. And when you hear the news of the doings of your former apostolic associates, rejoice with them and continue your daily work as those who wait upon God and serve while they wait. You have been my apostles, and you always shall be, and I will remember you in the kingdom to come.”
2021 181:2.19 İsa bunun ardından, aralarında duran bir biçimde, Alpheus ikizlerine gitti ve şunu söyledi: “Benim küçük çocuklarım, sizler beni takip etmeyi seçmiş üç kardeş topluluğundan bir tanesisiniz. Altınız da beden ve kanınızla huzur içinde çok iyi şeyler gerçekleştirdiniz; ancak, onlardan hiçbiri sizden daha iyi şeyler yapmadı. Zor zamanlar tam da önümüzdedir. Sizler başınıza ve kardeşlerinize gelebilecek olan şeyleri bütünüyle anlamayabilirsiniz; ancak, sizlerin bir sefer krallığın emeklerine çağrılmış oluşunuzdan kuşku duymayın. Belirli bir süre boyunca idare edilecek herhangi bir kalabalık bulunmayacaktır ama, cesaretinizi yitirmeyin; yaşam göreviniz tamamlandığında ben sizleri, ihtişam içinde sizlerin kurtuluşunuzu yüksek meleksel birliklere ve sayısız yüksek Tanrı Evlatları’na söyleyeceğim yer olan yukarda karşılayacağım. Yaşamlarınızı ortak emeğin geliştirilmesine adayın. Yeryüzündeki insanların ve gökteki meleklerin tümüne, Tanrı’nın özel hizmetinde bir dönem çalışmak için çağrıldıktan sonra fani insanın nasıl neşeyle ve cesaretle eski günlerin emeklerine geri dönebileceğini gösterin. Eğer, kısa bir süreliğine şimdi, krallığın dışsal olaylarında sizlerin emekleri tamamlanmak zorundaysa, Tanrı ile olan evlatlık deneyiminin yeni aydınlanması ve Tanrı-bilen insan için, her zamanki iş veya diğer bir değişle din-dışı emek diye bir şeyin olmayışının yüce farkındalığı ile eski gayelerinize geri dönün. Benimle birlikte çalışmış olan sizler için, her şey kutsal ve yeryüzüsel emeğin her türlüsü Baba olan Tanrı için bile bir hizmet haline gelmiştir. Ve, önceki havarisel birlikteliklerinizin yaptıkları şeylere dair haberleri duyduğunuzda, onlarla sevinin ve Tanrı’nın işaretini bekleyenler ve beklerken de ona hizmet edenler olarak gündelik yaşamlarınıza devam edin. Sizler benim havarilerim olageldiniz, ve sizler her zaman benim havarilerim olacaksınız; ve, ben sizleri gelecek krallıkta hatırlayacağım.”
1955 181:2.20 And then Jesus went over to Philip, who, standing up, heard this message from his Master: “Philip, you have asked me many foolish questions, but I have done my utmost to answer every one, and now would I answer the last of such questionings which have arisen in your most honest but unspiritual mind. All the time I have been coming around toward you, have you been saying to yourself, ‘What shall I ever do if the Master goes away and leaves us alone in the world?’ O, you of little faith! And yet you have almost as much as many of your brethren. You have been a good steward, Philip. You failed us only a few times, and one of those failures we utilized to manifest the Father’s glory. Your office of stewardship is about over. You must soon more fully do the work you were called to do—the preaching of this gospel of the kingdom. Philip, you have always wanted to be shown, and very soon shall you see great things. Far better that you should have seen all this by faith, but since you were sincere even in your material sightedness, you will live to see my words fulfilled. And then, when you are blessed with spiritual vision, go forth to your work, dedicating your life to the cause of leading mankind to search for God and to seek eternal realities with the eye of spiritual faith and not with the eyes of the material mind. Remember, Philip, you have a great mission on earth, for the world is filled with those who look at life just as you have tended to. You have a great work to do, and when it is finished in faith, you shall come to me in my kingdom, and I will take great pleasure in showing you that which eye has not seen, ear heard, nor the mortal mind conceived. In the meantime, become as a little child in the kingdom of the spirit and permit me, as the spirit of the new teacher, to lead you forward in the spiritual kingdom. And in this way will I be able to do much for you which I was not able to accomplish when I sojourned with you as a mortal of the realm. And always remember, Philip, he who has seen me has seen the Father.”
2021 181:2.20 Ve, bunun arından İsa, ayakta durur halde Üstününden bu iletiyi duymuş olan Filip’e geçti: “Filip, sen bana birçok budala soruda bulundun ama ben her birini cevaplamak için elimden gelen her şeyi yaptım; ve, şimdi, ben, en içten haldeki ancak ruhsal olmayan aklında doğan bu türden soruların sonuncusunu cevaplamak istiyorum. Sana yaklaştığım andan beri tüm bu zaman zarfı boyunca sen kendi kendine, ‘Eğer Üstün gider ve bizleri dünyada yalnız başımıza bırakırsa ben ne yapacağım?’ diye soruyordun. Ey, küçük inanca sahip sen! Gel gör ki, sen kardeşlerinin ne kadar sahipse o kadar inanca sahipsin. Sen iyi bir gözetimci oldun, Filip[52]. Sen bizleri yalnızca birkaç kez hayal kırıklığına uğrattın, ve bu başarısızlıkların bir tanesini bizler Baba’nın ihtişamını göstermek için kullandık. Senin gözetimcilik görevin sona ermek üzeredir. Sen yakın bir süre içinde, krallığın bu müjdesinin duyurusu olarak — çağrılmış olduğun görevde daha bütüncül bir biçimde emek vermek zorundasın. Filip, sen her zaman gösterilmeyi arzuladın, ve oldukça yakın bir süre içinde sen büyük şeyleri göreceksin. Tüm bunların hepsini inançla görseydin çok daha iyi olurdu ama sen maddi bakışında içten olduğun için benim sözlerimin yerine gelişini görecek kadar yaşayacaksın. Ve, bunun ardından, sen ruhsal görüş ile kutsandığında, yaşamını Tanrı’yı aramak ve maddi aklın gözleri yerine ruhsal inancın gözleri ile ebedi gerçeklikleri aramak için insanlığı yönlendirme amacına adayan bir biçimde, emeklerine gideceksin. Hatırla, Filip, sen yeryüzü üzerinde büyük bir göreve sahipsin; zira, dünya, tam da senin bakma eğiliminden yaşama bakmakta olan kişilerle doludur[53]. Sen yapacak büyük bir göreve sahipsin, ve o inançla tamamlandığında, sen krallığım içinde bana geleceksin, ve ben sana gözlerin görmediği, kulağın duymadığı ve maddi aklın düşünmediği şeyleri göstermekten büyük haz duyacağım[54]. Bu arada, ruhaniyetin krallığında küçük bir çocuk ol ve yeni öğretmenin ruhaniyeti olarak benim seni ruhsal krallıkta yönlendirmeme izin ver. Ve, bu şekilde ben, âlemin bir fanisi olarak seninle birlikte konakladığım zaman gerçekleştirmeye yetkin olmadığım şeyi senin için fazlasıyla sağlamaya yetkin olacağım. Ve, her zaman hatırla, Filip, beni görmüş olan kişi Baba’yı görmüştür[55].”
1955 181:2.21 Then went the Master over to Nathaniel. As Nathaniel stood up, Jesus bade him be seated and, sitting down by his side, said: “Nathaniel, you have learned to live above prejudice and to practice increased tolerance since you became my apostle. But there is much more for you to learn. You have been a blessing to your fellows in that they have always been admonished by your consistent sincerity. When I have gone, it may be that your frankness will interfere with your getting along well with your brethren, both old and new. You should learn that the expression of even a good thought must be modulated in accordance with the intellectual status and spiritual development of the hearer. Sincerity is most serviceable in the work of the kingdom when it is wedded to discretion.
2021 181:2.21 Bunun ardından Üstün Nathanyel’in tarafına geçti. Nathanyel ayakta dururken, İsa ondan oturmasını isteyip, onun yanında oturan bir biçimde, şunları söyledi: “Nathanyel, sen, benim havarim haline geldiğinden beri önyargının üzerinde yaşamayı ve artan hoşgörüyü uygulamayı öğrendin. Ancak, senin için öğrenmesi gereken çok daha fazla şey var. Sen akranların için, onların senin tutarlı içtenliğinden her zaman ilham alışı bakımından bir hediye oldun. Ben gittiğim zaman, senin dürüstlüğün, hem yeni hem de eski olarak, kardeşlerin ile iyi anlaşmana engel olabilir. Sen, iyi bir düşüncenin ifadesinin dinleyicinin ussal düzeyi ve ruhsal gelişimi uyarınca tasarlanmak zorunda oluşunu öğrenmek zorundasın. İçtenlik ayrım yetkisi ile birleştiğinde krallığın emeğinde en yararlı haldedir.
1955 181:2.22 “If you would learn to work with your brethren, you might accomplish more permanent things, but if you find yourself going off in quest of those who think as you do, in that event dedicate your life to proving that the God-knowing disciple can become a kingdom builder even when alone in the world and wholly isolated from his fellow believers. I know you will be faithful to the end, and I will some day welcome you to the enlarged service of my kingdom on high.”
2021 181:2.22 “Eğer sen kardeşlerin ile beraber emek vermeyi öğrenirsen, daha kalıcı şeyleri yerine getirebilirsin; ancak, sen kendini, senin yaptığın gibi düşünenlerin arayışında salıverir halde bulursan, bu durumda yaşamını, Tanrı-bilen takipçinin dünyada yalnız kaldığında ve akran inananlardan tamamiyle uzakta bulunduğunda bile bir krallık ustası haline gelebileceğini kanıtlamaya ada. Ben senin sonunda dosdoğru olacağını biliyorum; ve, ben bir gün seni, yukarıdaki krallığımın genişlemiş hizmetine kabul edeceğim.”
1955 181:2.23 Then Nathaniel spoke, asking Jesus this question: “I have listened to your teaching ever since you first called me to the service of this kingdom, but I honestly cannot understand the full meaning of all you tell us. I do not know what to expect next, and I think most of my brethren are likewise perplexed, but they hesitate to confess their confusion. Can you help me?” Jesus, putting his hand on Nathaniel’s shoulder, said: “My friend, it is not strange that you should encounter perplexity in your attempt to grasp the meaning of my spiritual teachings since you are so handicapped by your preconceptions of Jewish tradition and so confused by your persistent tendency to interpret my gospel in accordance with the teachings of the scribes and Pharisees.
2021 181:2.23 Bunun ardından, Nathanyel, İsa’ya şu soruyu soran bir biçimde, konuştu: “Ben senin öğretini, beni bu krallığın hizmetine ilk çağırışından beri dinlemekteyim; ancak, ben, dürüstçe, senin bize söylemekte olduğun şeylerin tümünün içerdiği bütüncül anlamı anlamamaktayım. Ben bir sonraki adımda neyin bekleneceğini bilmemekteyim, ve ben kardeşlerimin çoğunun benzer bir biçimde kafaları karışık olduğunu düşünmekteyim; ancak, onlar kendi karışıklıklarını ifade etmede tereddüt ediyor. Bana yardım edebilir misin?” İsa, elini Nathanyel’in omzuna koyan bir biçimde, şunu söyledi: “Benim arkadaşım, Musevi geleneğine dair önyargıların tarafından bu kadar engellenmiş ve müjdemi kâtiplerin ve Ferisilerin öğretileri uyarınca yorumlamadaki ısrarcı eğilimin nedeniyle fazlasıyla kafan karışmış olduğu için, ruhsal öğretilerimin anlamını kavramadaki çabanda çıkmazla karşılaşman tuhaf bir durum değildir.
1955 181:2.24 “I have taught you much by word of mouth, and I have lived my life among you. I have done all that can be done to enlighten your minds and liberate your souls, and what you have not been able to get from my teachings and my life, you must now prepare to acquire at the hand of that master of all teachers—actual experience. And in all of this new experience which now awaits you, I will go before you and the Spirit of Truth shall be with you. Fear not; that which you now fail to comprehend, the new teacher, when he has come, will reveal to you throughout the remainder of your life on earth and on through your training in the eternal ages.”
2021 181:2.24 “Ben öğretilerimin çoğunu sizlere dilin sözleriyle gerçekleştirdim, ve ben yaşamımı sizler aranızda yaşadım. Ben yapılabilecek her şeyi akıllarınızı aydınlatmak ve ruhlarınızı özgürleştirmek için gerçekleştirdim; ve, öğretilerimden ve yaşamımdan elde etmeye yetkin olmadığınız şeyleri şimdi — mevcut deneyim olarak — öğretmenlerin tümünün üstünü olanın elinden almaya hazırlanmak zorundasınız. Ve, şimdi sizleri beklemekte olan bu yeni deneyimin tümünde ben önünüzden gidecek olup, Gerçekliğin Ruhaniyeti sizlerle birlikte olacaktır[56]. Korkma; şu an kavramakta başarısız olduğun şeyi, o geldiğinde sana, yeni öğretmen, yeryüzü üzerindeki yaşamının geri kalan kısmı ve ebedi çağlardaki hazırlanman boyunca açığa çıkaracak.”
1955 181:2.25 And then the Master, turning to all of them, said: “Be not dismayed that you fail to grasp the full meaning of the gospel. You are but finite, mortal men, and that which I have taught you is infinite, divine, and eternal. Be patient and of good courage since you have the eternal ages before you in which to continue your progressive attainment of the experience of becoming perfect, even as your Father in Paradise is perfect.”
2021 181:2.25 Ve, bunun ardından Üstün, onların tümüne dönen bir biçimde, şunun söyledi: “Müjdenin taşımakta olduğu bütüncül anlamı kavramada başarısız oldunuz diye umutsuzluğa kapılmayın. Sizler yalnızca, fani insanlar olarak, sınırlı niteliktesiniz; ve, sizlere öğretmiş olduğum şey sınırsız, kutsal ve ebedidir. Sabırlı ve cesur olun çünkü sizlerin önünde, içinde, tıpkı Cennet içindeki Babanızın kusursuz olduğu gibi, kusursuz hale gelmenin deneyimine olan ilerleyici erişimini sürdüreceğiniz ebedi çağlara sahipsiniz[57].”
1955 181:2.26 And then Jesus went over to Thomas, who, standing up, heard him say: “Thomas, you have often lacked faith; however, when you have had your seasons with doubt, you have never lacked courage. I know well that the false prophets and spurious teachers will not deceive you. After I have gone, your brethren will the more appreciate your critical way of viewing new teachings. And when you all are scattered to the ends of the earth in the times to come, remember that you are still my ambassador. Dedicate your life to the great work of showing how the critical material mind of man can triumph over the inertia of intellectual doubting when faced by the demonstration of the manifestation of living truth as it operates in the experience of spirit-born men and women who yield the fruits of the spirit in their lives, and who love one another, even as I have loved you. Thomas, I am glad you joined us, and I know, after a short period of perplexity, you will go on in the service of the kingdom. Your doubts have perplexed your brethren, but they have never troubled me. I have confidence in you, and I will go before you even to the uttermost parts of the earth.”
2021 181:2.26 Ve, bunun ardından İsa, ayakta durur halde bulunan ve kendisinden şunları duymuş olan Tomas’a ilerledi: “Tomas, sen sıklıkla inançtan yoksun oldun; buna rağmen, kuşku dönemlerine sahip olduğun dönemlerde hiçbir zaman cesaretten yoksun olmadın. Ben, sahte peygamberlerin ve gerçek olmayan öğretmenlerin seni kandıramayacağını oldukça iyi biliyorum. Gittikten sonra senin kardeşlerin, yeni öğretilere değerlendirmekte olan senin eleştirel biçimini daha fazla takdir edecek. Ve, hepiniz gelecek zamanlarda yeryüzünün en ücra köşelerine dağıtıldığınızda, senin hala benim elçim olduğunu hatırla. Yaşamını, insanın eleştirel maddi aklının, yaşamlarında ruhaniyetin meyvelerini veren ve birbirlerini tıpkı benim sizleri derinden sevdiğim gibi seven ruhaniyetten doğmuş erkek ve kadınların deneyiminde gerçekleştiği gibi, yaşayan gerçekliğin dışavurumunun olgusu ile karşılaştığında ussal kuşkunun eylemsizliği üzerinde nasıl da utgun gelebileceğini göstermenin büyük görevine ada[58][59]. Tomas, iyi ki sen bizlere katıldın, ve ben, kısa bir kafa karışıklığından sonra, senin krallığın hizmetine devam edeceğini biliyorum. Senin sahip olduğun kuşkular kardeşlerinin kafasını karıştırmıştır; ancak, onlar hiçbir zaman beni rahatsız etmedi. Ben sana güveniyorum, ve ben senin önünde yeryüzünün en ücra yerlerine bile gideceğim[60].”
1955 181:2.27 Then the Master went over to Simon Peter, who stood up as Jesus addressed him: “Peter, I know you love me, and that you will dedicate your life to the public proclamation of this gospel of the kingdom to Jew and gentile, but I am distressed that your years of such close association with me have not done more to help you think before you speak. What experience must you pass through before you will learn to set a guard upon your lips? How much trouble have you made for us by your thoughtless speaking, by your presumptuous self-confidence! And you are destined to make much more trouble for yourself if you do not master this frailty. You know that your brethren love you in spite of this weakness, and you should also understand that this shortcoming in no way impairs my affection for you, but it lessens your usefulness and never ceases to make trouble for you. But you will undoubtedly receive great help from the experience you will pass through this very night. And what I now say to you, Simon Peter, I likewise say to all your brethren here assembled: This night you will all be in great danger of stumbling over me. You know it is written, ‘The shepherd will be smitten and the sheep will be scattered abroad.’ When I am absent, there is great danger that some of you will succumb to doubts and stumble because of what befalls me. But I promise you now that I will come back to you for a little while, and that I will then go before you into Galilee.”
2021 181:2.27 Bunun ardından, Üstün, İsa kendisine şu biçimde seslenirken ayakta durmakta olan Şimon Petrus’a uğradı: “Petrus, ben senin beni derinden sevmekte olduğunu biliyorum; yaşamını, krallığın bu müjdesinin Musevilere ve gentilelilere açık bir biçimde duyurmaya adayacağını ancak, senin benimle olan bunca yıllık yakın birlikteliğinin konuşmadan önce düşünmene daha fazla yardımcı olmamasından rahatsızlık içerisindeyim. Dudaklarına bir gözetmen dikmeyi öğrenmeden önce hangi deneyimlerden geçmen gerekecek? Aşırı cüretkâr özgüvenin biçiminde düşüncesiz konuşman nedeniyle bizler için ne kadar da fazla sıkıntıya sebep oldun! Ve, sen, bu kırılganlığının üstesinden gelmezsen kendin için ne kadar da fazla sıkıntıya sebep olmanın nihai sonuna sahipsin. Sen, bu zayıflığına rağmen kardeşlerinin seni derinden sevdiğini bilmektesin; ve, sen aynı zamanda, bu zaafın hiçbir bir biçimde benim sana duymakta olduğum şefkati zedelemediğini anlamalısınız; ancak, o, senin faydanı azaltmakta ve senin için sıkıntı yaratmada bir on olsun boş durmamaktadır. Ancak, sen kuşkusuz bir biçimde, tam da bu gece geçecek olduğun deneyimden büyük bir yardım göreceksin[61]. Ve, ben sana şimdi söylüyorum, Şimon Petrus, burada bir araya gelmiş tüm kardeşlerine benzer bir biçimde söylediğim gibi: Bu gece sizlerin hepiniz benden dolayı sendelemenin büyük bir tehlikesi içinde bulunacaksınız. Sizler şunun yazılmış olduğunu biliyorsunuz, ‘Çoban saldırıya uğrayacak ve koyunlar etrafa dağılacak.’ Ben burada olmadığımda, içlerinizden bazılarının kuşkulara takılması ve başıma gelenden dolayı sendelemesi için büyük bir tehlikesi bulunmaktadır[62]. Ancak, sizlere şimdi söz veriyorum, ben kısa bir süre için sizlere geri döneceğim, ve bunun ardından sizler önünde Celile’ye gideceğim[63].”
1955 181:2.29 As Peter stood there before his Master, all atremble with intense emotion and overflowing with genuine love for him, Jesus looked straight into his moistened eyes as he said: “Peter, verily, verily, I say to you, this night the cock will not crow until you have denied me three or four times. And thus what you have failed to learn from peaceful association with me, you will learn through much trouble and many sorrows. And after you have really learned this needful lesson, you should strengthen your brethren and go on living a life dedicated to preaching this gospel, though you may fall into prison and, perhaps, follow me in paying the supreme price of loving service in the building of the Father’s kingdom.
2021 181:2.29 Petrus Üstünü’nün önünde, onun için duyduğu yoğun duygular ve taşan içten derin sevgi ile kendini tutamaz biçimde titreyen halde, orada dururken, İsa doğrudan buğulu gözlere bakıp, şunu söyledi: “Petrus, gerçekten de, gerçekten de, sana söylüyorum ki, bu gece horoz sen beni üç veya dört sefer reddetmeden ötmeyecek[65]. Ve, bu nedenle, benimle olan huzurlu birliktelikten öğrenmediğin şeylerin tümünü, birçok sıkıntı ve fazlasıyla kederden öğreneceksin. Ve, sen gerçekten bu gerekli dersi öğrendikten sonra, kardeşlerini güçlendirmeli ve bu müjdeyi duyurmaya adanmış olan bir hayatı yaşamaya devam etmelisin; her ne kadar hapse düşebilecek ve, muhtemel bir biçimde, Baba’nın krallığının inşasında sevgi dolu hizmetin en yüksek bedelini ödeyen bir biçimde benim sonumu takip edebilecek olsan da[66].
1955 181:2.30 “But remember my promise: When I am raised up, I will tarry with you for a season before I go to the Father. And even this night will I make supplication to the Father that he strengthen each of you for that which you must now so soon pass through. I love you all with the love wherewith the Father loves me, and therefore should you henceforth love one another, even as I have loved you.”
2021 181:2.30 “Ancak, benim sözümü hatırla: Ben yukarı çıkarıldığımda, Baba’ya gitmeden önce kısa bir süreliğine sizler ile vakit geçireceğim[67][68]. Ve, bu gece bile ben, şimdi çok yakın bir süre içinde geçmek zorunda olduğunuz şeyler için her birinizi güçlendirmesi amacıyla Baba’dan ricada bulunacağım[69]. Ben sizlerin tümünü, Baba’nın beni derinden sevmekte olduğu kaynaktan seviyorum, ve bu nedenle sizler böylece birbirlerinizi, tıpkı benim sizleri derinden sevdiğim gibi sevmelisiniz[70].”
1955 181:2.31 And then, when they had sung a hymn, they departed for the camp on the Mount of Olives.